Alternatif Enerji Yatırımlarının Dayanılmaz Cazibesi ...
Ara sıra kulağımıza çalınıyor... Rüzgar dan elektrik üretimi için ülkemizin potansiyeli yüksek... güneş enerjisinde dünyada önemli bir potansiyele sahibiz... Biogazdan elektrik üretimi mümkün...
Haberleri dinlerken dikkat ediyorum... Haberi hazırlayanın yüzeysel bilgisi, magazinsel dürtüleri, konunun önemini hissedememesi bizi harekete geçiremiyor...
Peki nedir bu alternatif enerjiler, biz nelerden ve nasıl yararlanabiliriz.
En önemlisi yapabilirmiyiz... Kime sorabiliriz, bize kim yön gösterir...
Kırsal alanda yaşayan ve çoğunlukla çiftçilikle uğraşanların, bölgelerindeki potansiyelleri mutlaka incelemesi ve bu konuya kafa yorması gerekiyor. Yoksa “Süt Ucuz Yem Pahallı” veya” Tarım bitti arkadaş” tekerlemelerini tekrarlar durur...
Bizim bu tekerlemeleri söyleyenlerle işimiz yok.
Biz üreten, üretirken araştıran, yenilikleri takip eden ve tarımsal üretimde verimliliği arttırarak karlılık sağlamayı amaçlayan Gerçek Çiftçi ile bilgi paylaşımı yapmak istiyoruz... Önerilerimiz, bilgelerimiz paylaşımlar Gerçek Çiftçimiz ile...
Öncelikle yazılarımızda vereceğimiz öneriler, denenmiş ve uygulanmış, yasal zemine oturan, brokrasiye fazlaca bulaşmadan ve vakit kaybetmeden yapılabilecek çalışmalardır.
Ayrıca finansman ihtiyacı fazla olmayan ve genellikle finansman gereksinimi için kredi ve hibe kaynakları da belli olmuş önerilerdir.
Bu yüzden yazımı okuduktan sonra, karar verme aşamasında aklınıza gelebilecek bir çok sorunun cevabını öğrenmiş olacaksınız. Yine de aklınıza takılan sorularınız olursa bizimle paylaştığınızda hemen cevabınızı alabilirsiniz.
Kırsal alanda alternatif enerji kaynakları ile iç içe yaşıyoruz...
Halk arasında çok yaygın bir cümledir, “su akar Turk bakar”... onlarca yıl derelerimiz nehirlerimiz boş boş aktı... Sonra HES projeleri ortaya çıktı... Büyük şirketler bu hakları aldılar ve gelip derelerden enerji elde etmek üzere kamyon yüküyle para harcamaya başladılar. Derelerin ve doğal yerlerin tahrip edilmesi ni tasvip etmiyorum ve yapılan uygulamalara karşıyım. Ama enerji elde etmek için yıllardır boşuna akan dereler, nehirler şimdi Hidro Elektrik Santralları na dönüştürülüyor.
Ben bunu çok önce düşünmüştüm dediğinizi duyar gibi oluyorum... Eminim düşünmüştünüz... Ama size bir yol gösteren olmamıştı... Yada çok para lazım geldiğini düşündüğünüzden hiç kalkışmamıştınız...
Şimdi size çok daha kolay yapılabilir projelerden bahsedeceğim... Daha yapılabilir ve daha karlı olan enerji projelerinden...
Ahır atıklarından yani hayvan dışkısından elde edilecek BioGAZ ve Elektrik enerjisi, Türkiye için çok uygun olan Rüzgar Türbünlerinden Elektrik elde etme imkanı ve Güneş enerjisinden elde edilecek Elektrik üretimi...
Şimdi bilinmesi gereken bir kaç konu var. Bu konuda genellikle akıl yürütülüyor ve bu konudaki fikirlerin bir çoğu yanlış yada gerçek dışı.
Öncelikle Elektrik üretmek için “Elektrik Üretim Lisansı” almak zorunlu. Ancak 500 KW ya kadar elektrik üretmek isteyenler ise Lisans yerine “Dağıtım Şirketinden İzin” almak zorunda.
Sonra ürettiğim elektriği ben kullanabilirim, yada kullandığımı kullanırım fazlasını satarım diye düşünüyorsanız yanlışınız var. Siz elektrik ürettiğinizde bunu “sisteme veriyorsunuz”. Kullanacağınız elektriği de bu güne kadar kullandığınız şekliyle kullanmaya devam ediyorsunuz. Dönem sonlarında sizin kullandığınız elektrik için fatura (Borcunuz) gönderiliyor. Sisteme verdiğiniz enerji içinde hakediş (alacağınız) hazırlanıyor. Bunlar birbirine mahsup ediliyor ve hangi taraf diğerine ödeme yapması gerekiyorsa o ödeme yapıyor. Yani siz ürettiğiniz elektriği kullanamıyorsunuz.
Bir başka yanlış bilinen ise, üretilen elektriğin üretim kaynağı, satış fiyatını değiştiriyor. 2016 yılına kadar yapılacak yatırımlarda (İlk beş yıl ve ikinci beş yıl için): Rüzgâr, 6-5 Euro cent; biyokütle 14-10 Euro cent; jeotermal 7-6 Euro cent; güneş 18 Euro cent/kWh (10 yıl) ve hidrolik 5 Euro cent (10 yıl).
Biz yukarıdaki fiyatlardan ziyade elimizdeki kaynaklara bakmalıyız...
Örnek olarak, 300 ile 1000 baş arasında büyükbaş hayvanımızın ahır atıklarını değerlendirmeden, rüzgar yada güneş enerjisine yatırım yapmak çok doğru olmayabilir.
Yada hiç hayvanımız yada tarımsal atığımızın olmadığı bir ortamda, biogaz yatırımı yerine güneş yada rüzgar yatırımını düşünmeliyiz.
Devlet yaptığı düzenlemelerle 500 KW a kadar yapılacak enerji yatırımlarından üretilecek enerjiyi alma garantisi vereceğini taahhüt ediyor.
Bu taahhüt bir çok kredi kuruluşu için teminat yerine de geçiyor. Yani yatırımımızın finansmanı konusu da çözümlenebilir durumda.
Önümüzdeki hafta bu yatırımların maliyetlerini ve birbirlerine karşı olan üstünlüklerini anlatacağız.
Haftaya kadar dayanamam ben hemen öğrenmem lazım diyorsanız coskun@projeajansi.eu adresine mail gönderebilirsiniz.
Sağlıklı verimli ve bereketli günler dilerim