Yetkililerden aldığımız bilgilere göre 2009 yılında, Kadışehri Kaymakamlığının öncülüğünde bir meyvecilik projesi başlatılmış. Projenin amacı küçük ve parçalı işletmeleri bir araya getirerek, entegrasyon sağlamak. Bu amaç doğrultusunda 468 çiftçiye ait 1680 adet parsel arazi birleştirilerek, tek bir parça araziye dönüştürülmüş. Üstelik birleştirmeyle yola ve arazi sınırlarına giden 500 dekarlık bir arazi de üretime kazanılmış.
***
Proje, iki etap şeklinde planlanmış. Birinci etap için ayrılan 5640 dekarlık alanda meyvecilik düşünülmüş ve bu doğrultuda kiraz (1050 dekar), elma (2936 dekar), armut (179 dekar), şeftali (503 dekar) ve koleksiyon (120 dekar) bahçeleri kurulmuş. Arazinin geri kalan kısmında, bu sene domates ekimi yapılmış. Proje sahasında elde edilen ürünler iyi tarım uygulamaları sertifikası alıyormuş. Sulama amacıyla ülkemizin en büyük (25.000 tonluk) membran havuzu yapılmış ve araziye tam otomasyonlu damla sulama sistemi döşenmiş. Bu arada projeye destek amacıyla, Bozok Üniversitesi’ne bağlı Bahçe Tarımı Meslek Yüksek Okulu Kadışehri İlçesinde açılmış. İkinci etap için ayrılan 5280 dekarlık alanda ise planlama çalışmaları devam ediyormuş.
***
Projenin şu ana kadarki finansmanı, il özel idaresi (1 milyon 600 bin TL) ve Başbakanlık (10 milyon TL) kaynaklarından sağlanmış. Yapılan bütün işlemler, kurulan kamu şirketi ''Bozok Tarım Ürünleri Üretim Paketleme ve Ticaret Anonim Şirketi'' aracılığıyla yapılmış. Bu şirketin hisselerinin yüzde 96’sı Kadışehri Köylere Hizmet Götürme Birliğine, geriye kalanı ise Kadışehri Belediyesine, Halıköy Belde Belediyesine, Kadışehri Ziraat Odası Başkanlığına ve Kabalı Sulama Kooperatifine aitmiş. 2012’nin sonunda, meyve bahçeleri kamu şirketi üzerinden özel sektöre (Hakmar Tarım Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi) 25 yıllığına kiralanmış.
***
Projenin başladığı 2009 yılından bugüne gelindiğinde; çiftçilere her yıl dekar başına kira bedeli ödenmesi (2013 yılı için 480 TL), arazi fiyatlarının yükselmesi (nerdeyse 10 kat), istihdam yaratması (2013 yılında 600 işçi çalışmış) ve köye dönüşün başlaması (şuana kadar 13 aile gelmiş) projenin önemli çıktıları arasındadır. Ağaçların meyveye yatacağı 2014 üretim sezonunda, projede çalışacak işçi sayısının 1000’e ulaşacağı bekleniyor. Projenin bu çıktıları köylüleri memnun etmiş olmalı ki ikinci etap için yoğun bir ilgi varmış.
***
Buraya kadar anlatılanlara bakıldığında, ülkemiz için yeni bir modelin söz konusu olduğunu görüyoruz. İngilizce Public Private Community Partnerships (PPCP) kelimelerinin Türkçe karşılığını ifade eden kamu-özel sektör-vatandaş işbirliği modeli, tarım ve diğer alanlarda, başta İngiltere, Almanya, ABD, İsveç, Kanada, İrlanda, Güney Afrika, İtalya, Hollanda, İspanya, Hindistan olmak üzere birçok ülkede uygulanıyor. Bu modelde, işbirliği devam ettiği sürece, her üç grupta kazanıyor. Proje, çıktıları ve elde edilecek tecrübeler ile birlikte düşünüldüğünde, ağırlıklı olarak küçük ve parçalı tarımsal işletme yapısına sahip ülkemiz tarımı için önemli bir model olarak uygulanabilir.
Kaynak: www.pusulagazetesi.net