|
"Altın değerindeki" Türk kereviti eski günlerine dönecek. Eğirdir Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü bünyesine yapımı tamamlanan ve Avrupa'nın en büyüğü olduğu belirtilen tesis sayesinde kerevit ihracatının artırılması hedefleniyor.
|
24.03.2015
626
|
Eğirdir Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürü Çınar: "Kerevitimiz, Avrupa pazarında 'altın kerevit' diyebileceğimiz bir tür. Türk kereviti doğal türlere benzediği için Avrupalılar çok seviyor."
Eğirdir Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürlüğü bünyesine yapımı tamamlanan ve Avrupa'nın en büyüğü olduğu belirtilen tesis sayesinde kerevit ihracatının artırılması hedefleniyor.Eğirdir Su Ürünleri Araştırma İstasyonu Müdürü Şakir Çınar, "tatlı su ıstakozu" diye bilinen kerevitin 1985 yılına kadar Türkiye'den yapılan su ürünleri ihracatının üçte birini oluşturduğunu söyledi.Çınar, 1985'te ilk olarak Işıklı Göl'de görülen "Kerevit vebası" hastalığının zamanla Türkiye'deki diğer göllere de yayılması nedeniyle Eğirdir Gölü'nde 3 bin ton olan üretimin 10 tona kadar düştüğünü vurguladı. Bu durumun Türkiye'nin Avrupa'ya olan kerevit ihracatını azalttığını dile getiren Çınar, Türk kerevitinin Avrupa pazarında tekrar eski günlerine dönebilmesi için çalışmalar yapmaya karar verdiklerini anlattı.
"Kerevitlerin yüzde 3'ü Ar-Ge'de kullanılacak" diyen Çınar, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü ile Batı Akdeniz Kalkınma Ajansının (BAKA) desteği ile 2 yıl önce Eğirdir Gölü yakınında kerevit kulaçkahanesi yapılmasına başlanıldığını, yakın zamanda resmi açılışının yapılacağını ifade etti.
Çınar, gölde şu anda 100 ton olan kerevit üretimini yapılacak çalışmalarla 2 bin 500 tona çıkarmayı hedeflediklerini sözlerine ekledi.