|
Parkinson hastalığında,Prof. Dr. Okan Doğu, 'Yapılan bir bilimsel çalışmada, şerbetçi otunun olumlu rol oynadığı belirtildi' diyor.
|
24.03.2015
529
|
Dünyada 5 milyon, ülkemizde yaklaşık 120 bin kişinin yakasına yapışan Parkinson hastalığının tedavisinde bitkiler yetersiz kalıyor. Bakla, keten tohumu ve çarkıfelek bitkisinin hastalıkla mücadelede yarardan çok zarar getirdiğini söyleyen Parkinson Hastalığı Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Okan Doğu, doğru bilinen yanlışları şöyle sıralıyor:
"Bitkisel çözümler arasında en yaygın yanlış bilgilerden biri baklanın Parkinson hastalığında önleyici etkisi olduğu yönünde. Baklanın hastalık üzerine tek başına veya ilaçla birlikte olumlu etkisinden söz edilemez. Parkinson tedavisinde kullanılan bazı ilaçların içindeki ek madde, bakladaki dopaminin beyne ulaşmasını sağlar. Bu ilaçlarla beraber bakla tüketimi, beyine aşırı dopamin geçmesine neden olabilir. Bu da faydadan çok zarara neden olur."
HAYAL GÖRÜLEBİLİR
Hastada vücutta istemsiz hareketler, kafa karışıklığı, bilinç bulanıklığı, hayal görme, şüphecilik gibi psikiyatrik belirtilerin ortaya çıkabileceğini aktaran Prof. Dr. Doğu şöyle devam ediyor: "Hasta ilacını aşırı dozda almış gibidir. Bu nedenle bakla tüketimini önermiyoruz. Baklanın Parkinson hastalığında koruyucu bir diyet olmadığını, hatta yan etkilere yol açabileceğini vurgulamak isteriz."
BEYNİ KORUR
Bilimsel bir dergide yayınlanan araştırma raporunda şerbetçi otunun olumlu etkilerine yer verildiğini anlatan Prof. Dr. Okan Doğu, "Şerbetçi otu bitkisinden elde edilen bir bileşiğin (xanthohumol) beyin hücrelerinin hasardan korunmasında rolü olabileceği bildirildi. Alzheimer ve Parkinson gibi hastalıkların tedavisinde işe yarayıp yaramayacağı ise tartışma konusu oldu" şeklinde konuşuyor.
Parkinson hastalarının özel bir beslenme diyeti olmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Doğu, şu önerilerde bulunuyor:
"Biz hastalarımıza tahıl, sebze, meyve ağırlıklı, orta miktarda protein ve düşük yağ içeren beslenme öneriyoruz. Egzersiz yapmak, barsak içeriğini yumuşatmak üzere günde en az 8 bardak sıvı tüketmek, öğünlere çiğ sebze meyve ve yulaf gevreği gibi bol lifli gıdalar eklemek uygulanabilecek yöntemlerdir. Ancak orta ve ileri evrelerde gündüz alınan proteini kısıtlıyoruz. Çünkü diyetle alınan proteinler tedavideki bazı ilaçların etkisini azaltıyor." diyor.