Eski popülerliğini kaybettiği düşünülen organik ürünlere son dönemdeki sağlık kaygıları nedeniyle talep tüm dünyada artıyor.
Organik tarım, dünyada şu anda yaklaşık 130 ülkede yapılıyor ve organik tarım üretim alanı giderek artıyor. 2011 yılı verilerine göre dünyada 37.2 milyon hektar alanda organik ürün yetiştiriliyor. Çevre sorunlarının artması ve özellikle GDO’lu gıdaların piyasada aldığı payın artması organik tarıma olan talebi de artırıyor.
Dünya organik tarım ve gıda ürünleri ticareti sürekli bir büyüme eğilimi gösteriyor. Dünya genelinde organik ürünlerin perakende ticareti 1996-2000 yılları arasında yüzde 121 artarak 21.5 milyar dolara ulaştı. Dünyada organik ürünlerin perakende satışının 2009 yılında 54.9 milyar dolara ulaştı.
Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü Prof. Dr. Emine Olhan, ancak halen organik gıdaların genelde gelişmiş ülkelerde ve gelir seviyesi yüksek tüketiciler tarafından tercih edildiğini söyledi.
Olhan, “2011 yılında FiBL AND IFOAM tarafından yapılan bir çalışmaya göre (The World of organic agriculture-statistics & emerging trends 2011): Dünyada organik tarım yapılan alan 37.2 milyon ha. Avustralya 12 milyon ha., Arjantin 4.4 milyon ha., Amerika 1.9 milyon ha., Okyanusya, 12.2 milyon ha., Avrupa 9.3 milyon ha., Latin Amerika 8.6 milyon ha, dünyada toplam tarımsal alanlar içerisinde organik tarım yapılan alan yüzde 0.9’dur. Hububat ürünleri alanı 2.5 milyon ha, yeşil gübre bitkileri 1.8 milyon ha., sebze alanları 0.22 milyon ha. Kahve, 0.54 milyon ha., zeytin 0.49 milyon ha, kakao 0.26 milyon ha., fındık 0.2 milyon ha., üzüm 0.19 milyon ha. Üretici sayısı (2009): 1.8 milyon, Hindistan 677 bin 257, Uganda 187 bin 893, Meksika 128.826, Asya: yüzde 40, Afrika yüzde 28, Latin Amerika yüzde 16. Organik ürünlerin satış piyasası (2009), 54.9 milyar dolar ya da 40 milyar Euro, Amerika, 17.8 milyar Euro, Almanya 5.8 milyar Euro, Fransa 3 milyar Euro. Dünya organik tarım ve gıda ürünleri ticareti sürekli bir büyüme eğilimi gösteriyor. Dünya genelinde organik ürünlerin perakende ticareti 1996-2000 yılları arasında yüzde 121 artarak 21.5 milyar dolara ulaştı. Dünyada organik ürünlerin perakende satışı 2009’da 54.9 milyar dolara ulaştı. Alanların büyük bölümüne Avustralya, Arjantin ve İtalya sahiptir. Dünyada en fazla organik tarım alanına sahip olan Avustralya ve Arjantin’deki alanların büyük bölümü yem bitkilerine ayrıldı. Avrupa ülkeleri önemli bir organik tarım üreticisi olmalarına rağmen üretimleri taleplerini karşılamamakta ve bu nedenle dünyanın organik ürün ithalatından da en büyük payı alıyor” diye konuştu.
Türkiye’de organik tarımda önemli avantajlara sahip
Potansiyelin sağladığı avantajlar ile yıllardır entansif tarım yapılan gelişmiş ülkelere göre Türkiye’de organik tarıma geçişin daha kolay olduğunu ifade eden Olhan, “Çok farklı iklim ve coğrafi özelliklerin bulunması, sahip olunan biyolojik çeşitlilik, farklı koşullara adapte olmuş ürünler ve sahip olduğu genç nüfusu ile Türkiye organik tarım açısından büyük bir potansiyele sahiptir. Özellikle Türkiye’nin toprak ve su kaynakları tarımsal kimyasallar ve diğer kirleticilerle kirlenmemiş olduğu için Avrupalı ülkelere göre organik tarım ürünü üretiminde Türkiye önemli avantaja ve yüksek potansiyele sahiptir. Türkiye’de organik tarım faaliyetleri 1980’li yılların ortalarında Avrupa’da faaliyet gösteren firmaların Türkiye’den organik tarım ürünlerini talep etmeleri ve bu üretim tekniğini tanıtmaya yönelik çalışmaları ile başladı. Türkiye’de organik tarımın başlaması gelişmiş ülkelerdekinin aksine tüketicilerin talebi ile değil –diğer gelişmekte olan ülkelerdeki gibi- gelişmiş ülkelerdeki talep artışına bağlı olarak tarım ürünleri ihracatını artırmak ve yeni pazarlara girmek amacıyla başladı” diye konuştu.

Organik tarımda önemli gelişmeler var
Son dönemde yurtiçinde tüketimin artmasıyla beraber ihracatın düştüğünü dile getiren Olhan, organik tarımda büyük gelişmelerin sağlandığını söyledi. Olhan, “Türkiye’de organik tarım metodu ilk olarak 1983 yılında Türkiye’nin batı bölgesinde kuru üzüm, kuru incir ve kuru kayısı üretiminde uygulanmış ve daha sonra fındık, baklagil ve pamuk üretimi ile yaygınlaştı. Türkiye’de hem organik tarım yapan çiftçi sayısı hem organik tarım yapılan üretim alanı hem de organik ürün sayısında önemli gelişmeler olmuş ve 2011 yılında 225 farklı üründe 4 bin 460 üretici, 614 bin 618 hektar alan üzerinde üretim yapıldı. Zamanla Türkiye’de organik tarımdaki gelişmelere paralel olarak dış satım da artmıştır. 2003 yılında Türkiye’nin organik tarım ürünü dış satımı 37 milyon dolar yükseldi. Ancak günümüzde organik tarım ürünlerinin ihracatı 15 milyon dolar civarındadır. İhracat gelirindeki azalmanın nedenlerinden biri de üretimin yurt içine de sunulmasıdır. 25 yılı aşkın süredir Türkiye’de organik tarım yapılmasına rağmen son yıllara kadar üretimin hepsi ihraç edilmiştir. 1999 yılından sonra Ankara, İzmir ve İstanbul gibi büyük şehirlerde organik gıdalar iç piyasada da satışa sunuldu. Bu konuda yapılan çalışmalar sadece bir kaç tane ile sınırlı olup, bu çalışmalara göre iç piyasada talebi belirleyen en önemli faktörler gelir ve eğitim düzeyidir” diye konuştu.

Organik tarıma ilgi azalmadı
Üretim ve tüketimin arttığını dile getiren Olhan, fiyatların makul seviyeye çekilmesiyle tüketimin daha da artacağını söyledi. Olhan, “Üreticinin organik tarıma bakışı açısından son dönemde bir azalma olduğunu söyleyemeyiz. Nitekim, 2011 yılındaki üretici sayısı 42 bin 460’dir. Bir önceki yıla ve geçmiş yıllara bakıldığında 2011 yılında üretici sayısında bir atıştan bahsetmek mümkündür. Bu nedenle üreticilerin organik tarıma olan ilgilerinin azaldığından bahsetmek mümkün değildir. Tüketici açısından konuya bakılacak olursa organik ürünlere olan eğilimin arttığından bahsedilebilir. Bunun yanında, organik ürün satan yeni semt pazarlarının açılması da tüketimi artırıcı bir unsurdur. Organik ürünlerin tüketimini belirleyen en önemli kriter fiyattır. Ülkemizde organik tarım üretiminin artması ile fiyatların da daha makul seviyeye gelmesi mümkün olabilecektir. Bu gelişmeler sonucunda tüketimin artması beklenen gelişmeler arasındadır. Organik ürünlerin tüketimi konusunda tüketicilerin bilmesi gereken en önemli nokta, aldıkları ürünlerin üzerindeki etikette mutlaka o ürünün organik olduğunu gösteren kontrol ve/veya sertifikasyon firmasının logosunun olmasıdır. Bu logo, alınan ürünün organik olduğunu ifade eder” diye konuştu.
Organik tarım desteği
Bitkisel üretimde Çiftçi Kayıt Sistemine dahil olan ve icmallerin alındığı tarih itibarıyla en az bir yıl süre ile Organik Tarım Bilgi Sistemine kayıtlı organik tarım yapan çiftçilere destekleme ödemesi yapıldığını dile getiren Olhan, “Bir su ürünleri işletmesinin ürün desteğinden yararlanabileceği miktarın hesaplanmasında; desteklenecek ürün miktarı, 2012 Yılında Yapılacak Tarımsal Desteklemelere İlişkin Kararda 500 ton/yıl ile sınırlı olup 250 tona kadar (250 ton dahil) olan kısmı için belirtilen birim fiyatın tamamı, 250-500 (500 dahil) tonluk kısmı için birim fiyatın yarısı baz alınır. Bir su ürünleri işletmesinin yavru balık desteğinden yararlanabileceği miktar hesaplanırken; 2012 Yılında Yapılacak Tarımsal Desteklemelere İlişkin Kararda belirtilen 500 ton/yıl ürüne karşılık gelen yavru balık miktarı ile sınırlı olup 250 ton ürüne (250 ton dahil) karşılık gelen kısmına birim fiyatın tamamı, geri kalan 250-500 tonluk (500 ton dahil) kısmına karşılık gelen miktarı için birim fiyatın yarısı baz alınır” diye konuştu.
Faiz indirimli tarımsal krediler
Tarıma ayrılan kaynakların son derece yetersiz olduğunu dile getiren Olhan, bu nedenle organik tarıma verilen desteklerin hiç verilmemesinden iyi olduğunu söyledi. Olhan, “Çiftçilerimiz için düşük faizli selektif kredi verilmesine imkan sağlayan 25 Şubat 2004 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile organik tarımsal ürünleri ve girdileri üreten müteşebbislere tarımsal kredilere uygulanan cari faiz oranından yüzde 60 indirimli olarak azami 3 yıl vadeli yatırım ve 1 yıl vadeli işletme kredisi kullanma imkanı sağlandı. Bir yıl süre ile çıkarılmış olan bu karar daha sonraki yıllarda 5 yıl vadeli yatırım ve 1,5 yıl vadeli işletme kredisi kullanma imkanını da sağlayarak 2004-2011 yılları için uzatılarak devam ettirilmiştir. Düşük faizli selektif kredi imkanı uygulamaya konulmasıyla gerek organik tarımsal üretim yapacak gerekse organik girdi üretecek müteşebbisler de destekleme kapsamına alınmıştır. 1/12/2004 tarihli ve 5262 sayılı “Organik Tarım Kanun”u ile 18/8/2010 tarihli ve 27676 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Organik Tarımın Esasları ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik” dahilinde organik tarımsal ürün ve organik tarımsal girdi üretimini yapan, ürünü toplayan, işleyen, ambalajlayan, pazarlayan veya bu faaliyetleri yapacak olan üreticilere sadece kendi faaliyetleri ile ilgili olarak karar kapsamında faiz indirimli yatırım ve işletme kredisi kullandırılabilir. 2012 yılında da desteklemeler devam ediyor. Cari faiz oranından yüzde 50 indirimli işletme ve yüzde 50 yatırım kredisi imkanı sağlanmış işletme kredisi 18 ay içinde yatırım kredisi 7 yıl içinde ödenmesi zorunluluğu getirildi. Destekler yeterli mi denildiği zaman, hiç yoktan iyidir, ancak AB ülkeleri ile karşılaştırıldığında destekler yetersizdir. Ancak tarıma ayrılan kaynaklar da yetersiz olduğu için organik tarıma verilen destekler hiç verilmemesinden iyidir” diye konuştu.
Genel organik tarım bitkisel üretim verileri (geçiş süreci dahil)
Yıllar Ürün Sayısı Çiftçi sayısı Yetiştiricilik Yapılan Alan(ha) Doğal Toplama Alanı(ha) Toplam Üretim Alanı(ha) Üretim Miktarı(ton)
2002 150 12.428 57.365 32.462 89.827 310.125
2003 179 14.798 73.368 40.253 113.621 323.981
2004 174 12.806 108.598 100.975 209.573 378.803
2005 205 14.401 93.134 110.677 203.811 421.934
2006 203 14.256 100.275 92.514 192.789 458.095
2007 201 16.276 124.263 50.020 174.283 568.128
2008 247 14.926 109.387 57.496 166.883 530.225
2009 212 35.565 325.831 175.810 501.641 983.715
2010 216 42.097 383.782 126.251 510.033 1.343.737
2011 225 42.460 442.581 172.037 614.618 2.905.755
Yıllara göre ihracat değerleri
Yıllar Miktar(Kg) Tutar ($)
1998 8.616.687 19.370.599
1999 12.049.949 24.563.892
2000 13.128.934 22.756.297
2001 17.556.280 27.242.407
2002 19.182.859 30.877.140
2003 21.083.351 36.932.995
2004 16.093.189 33.076.319
2005 9.319.328 26.230.259
2006 10.374.493 28.236.617
2007 9.346.677 29.359.321
2008 8.628.790 27.260.473
2009 7.565.604 27.504.928
2010 3.592.925 15.879.571
2011 3.371.298 15.529.387
*Kaynak Ege İhracatçı Birlikleri Yukarıda yer alan veriler, ihracatçı firmaların ihracat esnasında “organik” olarak beyan ettikleri partilere ait olup, gerçekleşen ihracat verilerinin tamamını yansıtmamaktadır.
Sıra No Desteklemeler Destek Miktarı
1 Organik Tarım (Meyve, sebze) 35 TL/dekar
2 Organik Tarım (Tarla Bitkileri) 10 TL/dekar
3 Organik Tarım (Hayvancılık, Arıcılık, Su ürünleri) Aldığı desteğe % 50 İlave