|
Aydın Tabip Odası Başkanı Dr. Metin Aydın, Büyük Menderes Nehri'nde yaşanan taşkınlar sonucu ortaya çıkan toprak kirliliği ve kayıplarının engellenmesi gerektiğini belirtti.
|
6.04.2015
454
|
Toprağın insan ve diğer canlıların yaşamında temel teşkil eden çok önemli bir kaynak olduğuna işaret eden Dr. Metin Adyın, "Canlılığın devamı için toprağın en önemli bölümü yüzey toprağıdır. Toprak kirliliği veya toprağın kaybedilmesi, toprağın sahip olduğu fiziksel, kimyasal, biyolojik ve jeolojik yapısının bozulması veya bir daha ulaşılamayacak şekilde kaybedilmesidir. Toprak kirliliği yanlış tarım tekniklerinin uygulanması, yanlış ve fazla gübre ile tarımsal mücadele ilaçlarının kullanımı, atık ve artıkların, ağır metaller içeren inorganik kirleticiler ile organik kirleticiler olan petrol ve petrol ürünleri gibi zehirli ve tehlikeli maddelerin toprakta birikmesi sonrasında ortaya çıkmaktadır. Tüm bu kirletici maddeler toprak dışında insanlarda da birikme düzeylerine bağlı kanserojen ve öldürücü olmaktadır" dedi.
Dr. Aydın, "Türkiye'de üretilen incirin yüzde 63'ü, kestanenin yüzde 36'sı, zeytinin yüzde 20'si, pamuğun yüzde 13'ü Aydın'da üretilmektedir. Tüm bu tarımsal ürünlerin üretilmesi için Aydın'da verimli topraklar ve doğal koşullar yüzyıllardır mevcut idi. Fakat son yıllarda Aydın'da yapılan yanlış tarım, sanayi, plansız kentleşme uygulamaları ve Jeotermal santral sayısının toprakları tarım yapılmayacak ölçüde işgal etmesi ile Aydın'da toprak kirliliği ve toprak kaybedilmesi, su ve hava kirliği ile beraber en önemli çevre problemi haline gelmiştir. Tüm bu uygulamalar Türkiye genelinde insanı, yaşamı ve çevreyi dışlayan, her şeyi tamamen paraya endeksleyen yanlış yönetimsel faaliyetler ile örtüşünce Aydın'da Menderes Havzası çölleşmeye, insanlar içinde ölüm havzası haline gelmeye başlamıştır. Aydın'da yaşamın devamı için birinci öncelikli problem Menderes Nehrinin kirliliğidir. Bugün Menderes Nehri'nin taşıdığı kirlilik, çevreye ve doğal yaşama verdiği zarar 'uluslar arası felaket bölgesi' ilan edilmeyi
gerektirecek düzeyi çoktan geçmiştir. Bunu görmezlikten gelip gerekli tedbirleri almayan tüm yerel ve genel yöneticilerinin bu vebalde ciddi payı vardır." diye konuştu.
Aydın Tabip Odası olarak tüm yerel ve genel yöneticileri göreve, Aydın halkını da bu kötü kadere 'hayır' demeye davet eden Aydın, çözüm önerilerini ise şöyle sıraladı: "Menderes nehri ve havzası 'uluslar arası felaket bölgesi' ilan edilmeli ve koruma altına alınmalıdır. Menderes nehrinin kaynak aldığı Afyon, Uşak, Denizli, Aydın illerinde kirliliğe sebep olan, atık üreten tüm kuruluşların arıtma tesisi kurmaları ve çalıştırmaları zorunlu hale getirilmeli. Menderes havzasında tarım üretiminde kullanılan zirai ilaçların satışı, kullanımı mutlaka kontrol edilmeli, sıkı denetime tabi olmalıdır. Aydın ili jeotermal santral çöplüğü haline getirilmekten kurtarılmalıdır. Yeni Jeotermal santral açılması önlenmeli, mevcut tesisler çevreye ve canlı yaşamına zarar vermeyecek halde hizmet verir hale getirilmelidir. Beşparmak dağlarındaki maden ocaklarının doğayı ve tarihi zenginliklerimizi talan etmesine, canlı yaşamına verdiği zarara dur denilmeli, dünya mirasına sahip çıkılmalı 'Beşparmak Dağları Milli Park' ilan edilmelidir."