Türkiye’de ilk kez sözleşmeli üretim modelini uygulayarak kırsal kalkınmaya destek veren İzmir Büyükşehir Belediyesi, Köy-Koop İzmir Birliği ile “Yerel Yönetimler ve Kooperatifler El Ele Çalıştayı” düzenledi.
Çalıştayın yöneticiliğini Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı yaptı. İzmir Büyükşehir Belediyesi Tarım Projeler Şube Müdürü Ertuğrul Tugay, kırsal kalkınma için Büyükşehir Belediyesi’nin verdiği desteği anlatan bir sunum gerçekleştirdi.
Çalıştayın açılış konuşmasını yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, tarım ve hayvancılık ile kooperatiflerin gelişimine büyük destek verdiklerini anlattı. 27 yaşına kadar çiftçilik yaptığını ve tarım sektörünün sorunlarını çok iyi bildiğini hatırlatan Başkan Kocaoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Hangi çocuğunuz zayıfsa, onu daha çok önemsersiniz.
“Amaç kalkınmak, insanımızın yaşam standardını, gelir düzeyini artırmak ve lokmamızı büyütmek. Kendimize hedef belirledik, ‘yerelde kalkınma’ dedik. Çok önemli tarım alanlarına sahip bir bölgenin merkez kentinin belediye başkanı olarak tarım ve hayvancılığa özel önem veriyoruz. Hangi çocuğunuz zayıfsa, onu daha çok önemsersiniz. Tarım da bizde ‘sanayileşeceğiz’ diye başlanan süreçte göz ardı edildi. Tabi ki sanayileşme olacak ama tarım hiçbir zaman göz ardı edilmemeli”.
Konuşmasında Yarımada Stratejik Planı’nı yaptıklarını hatırlatan Başkan Aziz Kocaoğlu, “Artık uygulamaya geçtik. Şimdi Gediz, Küçük Menderes, Nif, Bakırçay ve Tahtalı Havzası için çalışma yapacağız. Kalkınmanın kalıcı olması için çok boyutlu olması ve alt yapı çalışmalarının yapılması gerekiyor. Bunların hepsini, Büyükşehir Belediyesi olarak kooperatiflerimizle birlikte yapıyoruz. Ama ne yaparsanız yapın, üretirseniz üretin; pazarlayamıyor ve satamıyorsanız, yaptığınız iş yok olur” dedi.
Kooperatifleşmeliyiz
Tarım ve hayvancılığın kalkınması için kooperatifler bünyesinde birleşmek gerektiğinin altını çizen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı sözlerini şöyle sürdürdü:
“Pazarda söz sahibi olmak için kooperatiflere girmek zorundayız. Avrupa’nın en gelişmiş ülkelerinde tarım ve hayvancılık, kooperatif organizasyonlarıyla gerçekleştiriliyor. Biz de kooperatifleri kuracağız, destekleyip büyüteceğiz.
Markalaşamadığımız müddetçe pazar payını artıramıyoruz.
Biz İzmir’de tesis kurduğumuz, yatırım yaptığımız kooperatiflerle protokol yaparak onların verimliliğini, ekonomik gücünü artırmak için çalışacağız. Denetleyici olacağız ama müdahale etmeyeceğiz.
Destekleyici, geliştirici olacağız.
Nakliye masrafları nedeniyle İzmir’de tarım ürünlerinin rekabet gücü azaldı. Pazarımıza egemen olmamız lazım. Zamanımız kısıtlı. Dünyada herkes birbiriyle yarışıyor. O zaman bizim de koşturmamız gerekiyor. Koşturmamız için de birlik ve beraberlik, dayanışma içinde olmamız gerekiyor. Biz İzmir’de çiftçiler ve üreticiler arasında kader birliği yaparak bir güven ortamı tesis ettik.”