Şanlıurfa'da devlet aklı ve projeleri idarecilere göre değişiyor, idarecilerin değişmesi halinde süreklilik göstermiyor.
22 yıl önce Akçakale'de dönemin valisi Ziyaettin Akbulut tarafından 750 dönüm üzerinde kurulan fidan yetiştirme işletmesi en kötü günlerini yaşıyor.
Özellikle 2005-2009 yıllarında milyonlarca fidan üreterek altın yıllarını yaşayan işletme, büyük bir ekonomik potansiyele sahip. Eskisi gibi aktif hale getirilmesi durumunda hem bölgeye fidan satabilecek hem belediyelerin fidan ve bitki ihtiyacını karşılayabilecek hem de istihdam oluşturabilecek bu tesis sudan bahanelerle çalıştırılmıyor. Büyükşehir yasası ile büyükşehir belediyesine devredilen bu tesis şuanda Teknokent'in bünyesinde. Gazete İpekyol'a konuşan büyükşehir belediyesi ve Teknokent yetkilileri aralarında "pürüz" bulunduğunu, bu sebeple tesisin atıl durumda olduğunu kabul etti.
2009'A KADAR YILDA 1 MİLYON FİDAN YETİŞTİRİLDİ
1992 yılında Akçakale sınırları içerisinde Şanlıurfa yolu üzerinde, dönemin valisi Ziyaettin Akbulut tarafından kurulan ve adı verilen Ziyaettin Akbulut Meyve Fidancılık İşletmesi, Büyükşehir Yasası ile Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesine devredildi.
22 yıl önce kurulan fidanlık, 1997- 2000 yılları arasında Doğu Holding bünyesinde kurulan Toscana şirketine devredildi. 2000-2005 yıllarında bu işletme Harran üniversitesi AR-GE için bu işletmeyi devraldı. Ancak üniversite burayı yıllarca atıl bir halde bırakarak işletmeyi kullanılmayacak duruma getirdi. 2005-2009 yıllarında işletme tekrar hayata geçirildi. Bu işletmede dört yıl boyunca nar, fıstık, badem, kayısı, şeftali, üzüm fidanları gibi yılda 1 milyon fidan üretildi.
BELEDİYEYE BÜYÜK KAR GETİREBİLİR
Yaklaşık 750 dönüm üzerine kurulu olan meyve fidanlığı işletmesi birçok kez el değiştirmesine rağmen, verimli toprakları ve tarıma elverişli bulunduğu alanla oldukça iştah kabartıyor. Her türlü meyve fidancılığının yetiştirilmesine müsait olan işletme, bütün alt ve üst yapıları tamamlanmış AR-GE çalışmaları için de bulunmaz bir laboratuar olarak kullanılmayı bekliyor. Fidanlık işletmesinin tam kapasiteyle çalışması halinde hem Şanlıurfa'nın ekonomik getirisine önemli katkı sağlayabilecek hem de ilçedeki işsizlik sorununun çözümüne önemli bir katkı sunabilecek. Yılda 1 milyondan fazla meyve fidanı ve önemli oranda süs bitkisi üretebilmesi için yaklaşık 250 kişinin istihdam edilebileceği belirtildi. Belediyelerin başka illerden fidan ve süs bitkisi almasına gerek bırakmayacak işletmenin Şanlıurfa ekonomisine getirisinin ise ortalama 1 milyon 500 bin lira kar olacağı savunuluyor.
'ATIL OLMASININ KİMSEYE YARARI YOK'
Bu kadar büyük bir ekonomik potansiyele sahip işletmenin hala atıl bir şekilde bekletilmesi kafa karışıklığına sebep olduğu gibi rant çevrelerinin iştahını da kabartıyor. İsminin açıklanmasını istemeyen bazı ziraat mühendislerinin ifadesine göre, büyükşehir belediyesinin dışarıdan yüklü miktar para karşılığında aldığı süs bitkilerinin burada yetiştirilmesi çok kolay. Bu tesisin atıl durumda kalmasının hiç kimseye bir yarar getirmediğini kaydeden ziraatçiler, büyükşehir belediyesinin bu işletmeyi aktif hale getirmemesinin şaibelere sebep olduğunu iddia etti.
BÜYÜKŞEHİR YETKİLİLERİ: BİR İKİ PÜRÜZ VAR
Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Dairesi Başkanı Mustafa Kaytan, fidanlık işletmesinin Harran Üniversitesi olarak Teknokent'e bağlandığını kaydederek, "Orası yeni kurulan Teknokent'e bağlı. Harran Üniversitesi'ne bağlı olarak onlara tahsis edilmiş. Orası tam olarak bize tahsis edilmedi. Oranın bir kısım personeli bize verilmişti. Diğer personel de bir şekilde diğer kamu kuruluşlarına gönderiliyor. Yani oradaki organizasyon Teknokent'in elinde."dedi.
Fidan işletmesi ile ilgili proje geliştirdiklerini ifade eden Kaytan, "Bizim onlarla birlikte bir çalışmamız söz konusuydu. Orada bir proje geliştirelim, bir plan yapalım dedik büyükşehir olarak. Bir iki proje hazırladık. Dosyaları tamamladık. Ancak bir iki tane ufak tefek konu var. Oranın güvenliğiyle ilgili onları aşmaya çalışıyoruz. Onlar da bize ciddi maliyet artışına sebep olduğu için biraz mesafeli durduk. Önce dediler size devredelim. Sonra baktık ki, işin iç yüzü biraz farklı. İşte dediğim gibi Teknokent olarak bir kısmını bize tahsis etmeye çalıştılar. Biz de acaba orada dış mekan süs bitkileri yetiştirebilir miyiz veya orada bir şeyler üretebilir miyiz diye iki tane proje dosyası hazırladık. Dediğim gibi bir iki tane ufak tefek pürüz var. Onları giderirsek onlarla birlikte orada çalışabiliriz." diye konuştu.
AYDOĞDU: BÜYÜKŞEHİR'E DEVREDİLMEYECEK
Teknokent Genel Müdürü Hasan Aydoğdu ise, büyükşehir belediyesinden hala umutlu. Akademisyenlerle birlikte büyükşehir belediyesinin projelerine açık olduklarını belirten Aydoğdu, "Büyükşehir belediyesiyle çalışmalarımız devam ediyor. Eğer proje sonuçlanır bize verirlerse bizim bir değerlendirme kurulumuz var. Orada değerlendirip faaliyete geçireceğiz. Oranın büyükşehir belediyesine tamamen devredilmesi söz konusu değil. Orası teknoloji geliştirme bölgesi ancak AR-GE amaçlı projelerin hayata geçirilmesi için kullanılabilir. Birçok el değiştirdi. Orası en son haliyle teknoloji geliştirme bölgesi. Resmen devredilmedi ama biz onun alt yapı çalışmalarını başlattık. Çok daha fazla zaman kaybetmeyelim diye projesi olanlar varsa bize sunsunlar, değerlendirmeden geçsin, üniversitedeki hocalarımızla birlikte projelerin çalışmalarına, uygulamalarına başlayın diye girişimlerde bulunuyoruz. Büyükşehir belediyesi iki tane proje sunmayı düşünüyor. Bu projelerden bir tanesi çimlendirmeyle ilgili, kendileri hem orada AR-GE çalışması yapacak hem ürettikleri çimleri kullanabilecekler. Diğer projeleri ise süs bitkileri üzerine. Süs bitkilerinin farklı versiyonlarını üniversitedeki hocalarımızla birlikte üretimini yapmayı düşünüyorlar." şeklinde konuştu.
'ÜNİVERSİTEYLE, SANAYİCİYİ BULUŞTURMAK'
Teknokent'in amacının üniversite ile sanayiciyi buluşturmak olduğunu dile getiren Aydoğdu, şöyle devam etti: "Şu anda bizim Teknokent olarak herhangi bir çalışmamız yok orada. Bizim çalışmalarımız tamamen AR-GE projesi olan girişimcilere ve yatırımcılara dönük. Dediğim gibi resmen devrolmadı ama atıl kalma süresini kısaltma adına böyle bir çalışmayı hızlı bir şekilde başlattık. Diğer girişimcilere de teklif ediyoruz. Eğer projeniz varsa size yer tahsis edelim. Üniversitedeki hocalarımız da size destek olsun. Hangi alanda olursa olsun. Örneğin tohumculuk olur, hayvancılık üzerine olabilir, tarım alanında hangi konu olursa olsun, bize proje getirin, sizi üniversitedeki hocalarımızla da buluşturalım. Ki, Teknokent'in var oluş sebebi bu. Yani üniversiteyle, sanayiciyi buluşturmak."