Bir veri merkezi ya da çağrı merkezi kurmayı düşündük ancak onay almak kolay değil," diyen Miyabe yeni ürünlerden gurur duyuyor: "Marullar büyüdükçe kendimi onlara bağlı hissediyorum. Çok sevimliler."
Ancak Miyabe ve Fujitsu, elektronik alet üretiminden tarıma geçme konusunda yalnız değiller. Televizyon ve akıllı telefon piyasalarında Güney Kore ve Çin'deki rekabetle uğraşan pek çok Japon elektronik şirketi, boşta duran fabrikalarını tarıma yönlendiriyor.
Geçtiğimiz ay, Fujitsu'nun Aizu Wakamatsu şehrindeki firmasından marul satmaya başlaması üzerine Toshiba 6502.TO +0.42% şirketi Tokyo yakınlarındaki 20 yıldır kullanılmayan bir disket üretim şirketinde sebze yetiştirmeye başlayacağını belirtti. Bu sene içinde Panasonic firması da ıspanak ve diğer sebzeleri üretmek için kullanılabilecek ve bilgisayar programlarıyla kontrol edilecek seralar satacağını kaydetti. Ayrıca Sharp firması da geçtiğimiz sene Dubai'de kapalı bir alanda ışıklandırma ve hava temizleme teknolojilerini kullanarak çilek üretme konusunda laboratuvar testlerine başladı.
Japonya Başbakanı Şinzo Abe'nin hükümeti bu alandaki gelişmeleri destekliyor. Daha önceki hükümetler yalnızca kar etmeyen piyasalara destek veriyordu ancak Şinzo Abe şirketlerin yeni bir sayfa açmasını istiyor. Küçük tarım alanlarında çalışan yaşlı çiftçiler tarafından yönetilen ve bu yüzden gıda fiyatlarının yükselmesine yol açan sistemi değiştirip Japonya'daki tarım uygulamalarını yeniden düzenlemeyi düşünen Başbakan Abe, büyük şirketlerin tarıma yönelmesi sonucunda fiyatların düşeceğini tahmin ediyor.
Fujitsu, Fukuşima'nın Aizu Wakamatsu bölgesindeki projesi için ilk yardımı bölgedeki başka bir yardım projesinden aldı. Yardım projesi, 2011 yılında meydana gelen Tohoku depremi ve tsunamisinin ardından şehrin yeniden inşa edilmesinde yardımcı oluyor. Fukişima Japonya'nın en büyük tarım bölgelerinden biri olma özelliği taşıyor. Fujitsu'nun sebze üretim projesi, Tohoku depremi ve tsunamisinden etkilenen ve nükleer sızıntının görüldüğü Fukişima nükleer santralinden yaklaşık 97 kilometre uzaklıkta bulunuyor.
Kısa bir süre önce Japonya hükümeti, ülkenin dört bir yanına yaptığı devlet yardımlarını tarım sektörünü daha da geliştirmek adına arttırdı. Ayrıca istatistiklere göre, son üç yıl içerisinde Fujitsu'nun ileri teknoloji yöntemleri kullandığı bitkilerinin sayısı dört kat artarak 380'i geçti.
Sebzelerin yetiştiği Fijutsu şirketinde, çalışanlar marulun yetiştiği ortamın sterilliğini korumak adına laboratuvar önlükleri giyip maskeler takıyor. Bitkiler toprak yerine damlalıkla gübre ve besinlerin verildiği bir suyun içinde yetişiyor.
Fujitsu firması, marulları bu şekilde yetiştirmelerinin nedeninin potasyum oranını azaltmak olduğunu ve böylelikle Çin'de giderek artan yaşlı nüfusuna hitap ederek böbrek yetmezliği olanlar için de üretilen sebzenin tüketilebileceğini belirtti.
Fujitsu, bakterisiz ortamda yetiştirilen sebzelerin geleneksel yollarla üretilen sebzelere kıyasla buzdolabında saklandığı durumda yaklaşık 2 ay kadar daha uzun süre dayanabileceğini söyledi.
Şirketteki müdürlerden biri olan Akihiko Sato, "Uzun süre taze kalması bize ithalat konusunda rekabet avantajı getirecek," diye konuştu.
Ancak yüksek teknolojilerle üretilen marulların da bir bedeli var. Tokyo yakınlarındaki bir süpermarkette ufak bir poşet dolusu Fujistu marulların, geleneksel yöntemlerle üretilen marullara göre 1 dolar daha fazla fiyata, yani 3 dolara satıldığı belirtildi.
Toshiba, bu piyasada kar etmek adına bir üretim ölçeğinin gerekliliğini vurguluyor. Toshiba, yılda 3 milyon marul üretimi hedefliyor. Yıllık satışların ise 2015 yılına kadar 2,9 milyon dolara çıkacağı tahmin ediliyor. Ayrıca marul üretimini Asya'nın diğer bölgeleri ile kuru hava ve kuraklık nedeniyle tarım yapmaya elverişli olmayan Ortadoğu'ya kadar ilerletmeyi düşünüyor.
Fujitsu günde 3 bin beş yüz adet marul üreterek daha mütevazi bir başlangıç yapıyor. Ancak işlerin yolunda gitmesi durumunda, bu yıl da 1,5 milyon dolarlık üretim ve 2016 mali yılı itibariyle 4 milyon dolar değerinde üretim yapmayı hedefliyor.
Ancak herkes ileri teknolojilerle üretilen tarım ürünlerinin ülkeyi ileri taşıyacak bir çözüm olduğunu konusunda hemfikir değil. Yerel bir markette pek çok tarım ürünü satan Yokohama'lı çiftçi Yukihiro Kato, içlerinden bazılarının organik koşullarla üretildiği ürünlerine talebin arttığını söyledi.
Kato, "Eğer kalite kontrol açısından bakarsanız şirketler daha avantajlı. Ancak eğer besin değeri açısından değerlendirirseniz bizim avantajımız olabilir," dedi.
Panasonic, ileri teknolojili ve geleneksel tarım arasında bir orta yol bulmaya çalışıyor. Ürettiği "akıllı" seralarda çiftçiler toprağı ve sebze tohumlarını geleneksel bir şekilde hazırlıyor. Bitkiler büyüdükçe, serada bulunan sensörler sıcaklığı ve nem seviyelerini ölçüyor. Eğer seranın içi çok sıcaksa, Panasonic'in ürettiği sistem otomatik olarak serada çatı görevi gören perdeleri kapatıp güneş ışığını engellerken içeriyi soğutuyor. Seranın içinin soğuk olması durumunda da sera, tam tersi şekilde çalışıyor.
40 yaşındaki Panasonic elemanı Takayoshi Tanizawa, kariyerinin dönüm noktasının bundan üç yıl önce masaj koltukları yapmayı bırakıp ıspanak yetiştirmeye başlaması olduğunu söyledi.
Tanizawa, bu geçişin sanıldığı kadar dramatik olmadığını belirtti. Bir masaj koltuğunda kullanılan motor koltuğun iç kısmındaki masaj mekanizmasını harekete geçirirken bir serada kullanılan motor da güneş ışığını kesmek adına terasta bulunan perdeleri kapatıyor. Bacaklara masaj yapmak adına koltuğun içinde bulunan ufak torbalara hava vermek yerine, sera ıspanaklara su veriyor.
Tanizawa, konu hakkındaki heyecanına ek olarak bir de sebzeler ve masaj koltukları arasındaki farkı "Masaj koltukları zordur. Bir kişi güzel masaj yaptığını söylerken diğeri tam tersini söyleyebilir," cümleleriyle anlatıyor ve ekliyor, "Bitkilerin böyle şikayetleri yok. Çok sadık ve güzeller."