|
WWF-Türkiye, Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu'nun (TGDF) 29 adet gıda amaçlı GDO'nun ithalatı için Biyogüvenlik Kurulu'na yaptığı başvuruyu geri çekmesi için çağrıda bulundu.
|
20.09.2012
657
|
GDO kullanımı konusunda kesin kararlar verebilmek için yeterli kalitede ve kapsamda bilimsel araştırma bulunmadığını belirten WWF-Türkiye’nin üyeleri ve destekçileri, 22 Ağustos’ta nihai sonuca ulaşması beklenen konuya karşı biran önce harekete geçilmesi gerektiğini dile getiriyorlar.
WWF-Türkiye, şu ana kadar yapılan çalışmaların, GDO kullanımının uzun vadede insan ve doğa üzerinde farklı tehditler yaratabileceğini ortaya koyduğunu belirtiyor ve GDO kullanımının sonuçlarının tarafsız olarak araştırılması ve uzun vadede sebep olacağı değişikliklerin incelenmesinin önemli olduğunu vurguluyor. Araştırma sonuçları elde edilmeden ve geniş katılımlı tartışmalar yapılmadan GDO’ların kullanımına izin verilmemesi gerektiğini belirten WWF-Türkiye, TGDF’ye gönderdiği mektupta yapılan başvurunun geri çekilmesi talebinde bulundu.
WWF-Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Bayar “GDO eksenindeki tartışmalar çevresel, sosyal ve ekonomik olmak üzere çok boyutlu ve oldukça karmaşıktır. Uzun vadede bu sürecin doğuracağı etkiler bilim dünyası tarafından net olarak ortaya koyulamamaktadır. Biyolojik çeşitliliği tehdit eden, insan sağlığı ve çevre üzerindeki etkileri tartışmalı olan, sosyal ve ekonomik açıdan pek çok risk taşıdığı düşünülen GDO’ların ülkemize girişi, WWF-Türkiye tarafından sakıncalı bulunmaktadır.” dedi.
WWF-Türkiye Genel Müdürü Tolga Baştak “Türkiye’nin 2000 yılından bu yana taraf olduğu Cartagena Biyogüvenlik Protokolü uyarınca yükümlülüğünü yerine getirmek için 26 Mart 2010 tarihinde Ulusal Biyogüvenlik Kanunu oluşturulmuş ve yürürlüğe girmiştir. Kanun uyarınca Türkiye’de GDO’ların yetiştirilmesi tamamen yasaktır. Hâlihazırda, yem amaçlı 13 mısır ve 3 soya çeşidinin ithalatına izin verilmiştir. 22 Ağustos 2012’ye kadar TGDF başvurusunu geri çekmeli ve kamuoyunu rahatlatmalıdır” şeklinde konuştu.