İzmir Urla'ya yaklaşık beş kilometre uzaklıktaki Ovacık Köyü'nün sınırları içinde Sancak Group tarafından rüzgar enerji santrali kurulmak istenmesi, çevredeki köylülerin tepkisine neden olmuştu.
Firma, Rüzgar Enerji Santrali (RES) yapımı için 'Mersin Boğazı' adı verilen orman arazide, aralarında asırlık çamlarında da bulunduğu ağaçlar kesilmek üzere işaretledi ve tribünlerin taşınması amacıyla kullanılacak yol güzergahında kalan ağaçlardan 25'ini kesti.
Ağaç kesimine karşı çıkan köylüler ve onlara destek veren çevreciler yeni kesimlerin olmaması ve Danıştay'a açtıkları davanın sonucunun beklenmesi için bölgede nöbete başladı. Yağış nedeniyle kesim işlemine ara verilen Ormana, köylülerin, 'üretim işi yapılan sahanın tehlikeli olması' gerekçesiyle girmesi de yasaklandı.
Ağaç kesimi gerekçe gösterildi
Bölgedeki bekleyişlerini günlerdir sürdüren köylülerin, imar planının yürütmesinin durdurulması ve iptaliyle ilgili açtığı davada, İzmir İkinci İdare Mahkemesi, proje alanı için onaylanan alt ölçekli planların yürütmesini durdurdu. Mahkeme, dava konusu işlemlerin esas alınarak ormanlık alanda ağaç kesimine başlanması ve telafisi imkansız zararlar doğuracak olmasını gerekçe gösterdi.
"Gözümüzün önünde ağaç kestiler"
Karara sevinen köylülerin mücadelesine liderlik eden muhtar Veysel Erköse, ormanların doğal haline bırakılmasını istiyor. Erköse'nin anlatımına göre, rüzgar santralinin kurulacağı bölge, Ovacık-Kuşçular arasındaki orman yoluna sadece 400 metre mesafede. Köye uzaklığı ise iki kilometre. Santral, 95 bin 265 metrekarelik alanda faaliyete geçirilecek. 2057 yılına kadar bu alana tribünler kurulacak. Şimdilik 6 tribünün kurulması planlanıyor. Ama bu sayının yıllar içerisinde 40-50'yi bulması bekleniyor.
Erköse, mevcut plan dahilinde, hem tribünlerin konulacağı hem de tribünlerin taşınacağı ormanın ortasından geçen yoldaki ağaçların işaretlendiğini söylüyor. Sadece altı metre genişliğindeki yol için bin 806 ağaç kesileceğini anlatan Erköse, "Bir kısmı gözümüzün önünde kesildi. Kıyımı sadece seyredebildik. Sözedilen yol, 20-30 metrelik pervane taşıyan araçlar için yeterli değil. Buradaki kıyımın boyutunu tahmin etmek mümkün değil." dedi ve şöyle devam etti:
"Yoldaki kıyımı şimdilik durdurduk ancak sıra tribünlerin konulacağı, Urla'nın akciğerleri olan ağaçlara gelecek. Oradaki binlerce ağaçta işaretlenmiş ve kesilmeyi bekliyor. Bizler, ormanların doğal haline, bizlere bırakılmasını istiyoruz. Tabii ki, enerjiye de ihtiyaç var. Enerjiye karşı değiliz ama neden burası. Gitsinler, tarım, yerleşim alanlarından uzak yerlere yapsınlar. Ama işin maliyet boyutu da var. Burası, otobana çok yakın. Az maliyetle bu işi burada yapacaklar"
"Devletimin ormanını koruyorum"
Erköse'ye göre eylemleri, vatandaşlık görevi. Kesimi engellemek için bir şey yapamadıklarını söyledi:
"Burası devletin ormanı. Bizler devletimizin ormanını koruyoruz. Herhangi bir yaptırım gücümüz yok. Sadece ormanlara kıyılmamasını istiyoruz, fotoğraflarını çekip şikayetlerde buunuyoruz. Bari, mahkemenin sonucunu bekleselerdi. Eğer, kesilecek denirse de izlemekten başka yapacağımız bir şey yok. Bu canım orman, göz göre göre gitmesin."