Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, bu yılın 14 Haziran’ında çiğ sütün referans fiyatını 90 kuruştan 95 kuruşa çıkardığını ilan etmişti. Ancak o zaman bu fiyat üreticiyi memnun etmedi. Üretici, yüksek girdi maliyetleriyle ve borçlarla boğuşurken bu fiyatı yeterli bulunmadı.
Son olarak 25 Temmuz’da yapılan bir toplantının ardından Ulusal Süt Konseyi çiğ sütün litre fiyatını 1 Ağustos’tan itibaren geçerli olmak üzere 1 TL olarak belirledi. 1 TL’lik bu fiyatın 1 Ağustos-31 Aralık 2013 tarihleri arasında geçerli olması kararlaştırıldı.
Ancak bu fiyatın da yine üretici kesimince kabul görmediği gözlemleniyor. Çünkü ilan edilen 1 TL çiftçinin maliyet masrafının kurtarmadığı gibi, çiftçi, hızla artan mazot, gübre ve yem fiyatlarıyla da mücadele edemiyor. Bir diğer sorun ise üreticinin sütünü belirlenen tavan fiyattan satamaması, yani 1 TL’ye sütünü satabilen az. Çiftçiler ise ürettikleri sütün çoğunlukla 75-80 kuruştan satın alınmasından yakınıyor.
Ancak üretici, sanayi ve kamu kesiminden temsilcilerin olduğu Ulusal Süt Konseyi’nin belirlediği referans fiyatın bağlayıcılığı yok. Bu nedenle bazı sanayi temsilcileri, Ulusal Süt Konseyi’nin görevinin 'belirli zamanlarda bölgelere göre sütün maliyetini tespit ederek gerektiğinde ilan etmek' olduğunu, konseyin sadece bölgesel ölçekte çiğ süt fiyatlarını duyurduğunu aktarıyor.
Geçtiğimiz günlerde sektörde yaşanan örgüt karmaşasına çözüm niteliğinde bir hamle ise Et ve Süt Kurumu’ndan geldi. Kurum, bundan sonra Merkez Bankası'nın yaptığı gibi, et, süt ve balık piyasasını düzenleyici olarak rol alacak.
Ulusal Süt Konseyi’nin internet sitesinde Marmara, Ege, Akdeniz ve İç Anadolu bölgelerinin süt maliyeti ortalama 0,83 TL olarak belirlenmiş. Yine sitedeki yem fiyatları ise yonca kuru ot, saman ve süt yeminde, sırasıyla 0,86 TL, 0,78 TL ve 0,92 TL olarak duyurulmuş. Üreticiler ve sektörün uzmanları çiğ süte 10 ayda yapılan 10 kuruşluk zammın yem, gübre ve mazot fiyatları karşısında çok yetersiz kaldığını belirtiyor. Sütteki kuruşluk zammın son halkadaki tüketiciye ise katlanarak yansıtılması ayrı bir sorun.
Mazotun litresi halen 4 liranın üzerinde ve mazota uygulanan özel tüketim vergisi nedeniyle çiftçinin üretim maliyeti artıyor. Gübre fiyatları ise ton başına 800 TL’den 1262 TL’ye kadar uzanıyor. Yem fiyatlarının ise son 10 yılda yüzde 200′ün üzerinde arttığı tahmin ediliyor. İlaç ve tohumda da yaşanan maliyetleri düşünürsek üreticinin sütü ise aynı fiyatlarda artmıyor. Devlet tarafından yapılan desteklemelere rağmen yüzde 12-20 civarında artan mazot, gübre ve yem fiyatları süt üreticisinin ayakta kalmasını zorlaştırıyor. Peki üreticinin yüzü ne zaman gülecek? Sorunun cecabı yine çiftçide, zarar eden çiftçi girdi maliyetlerinin düşürülmesi ve piyasanın düzenlenmesi konularında devletten daha çok destek bekliyor.
TarimsalPazarlama.com