Hiçbir somut bilgi ve belgeye dayanmayan haber, kulaktan dolma ve gerçek dışı değerlendirmeler ile Bakanlığımızı kamuoyu nezdinde küçük düşürme ve itibarsızlaştırma gayesi taşıdığından aşağıdaki açıklamanın yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur.
Öncelikle vurgulamak gerekir ki, Mersin Cumhuriyet Savcılığı tarafından soruşturma başlatılmasından önce, GDO’lu olduğu iddia edilen pirinç ürünü ile ilgili olarak Bakanlığımıza BİMER (Başbakanlık Bilgi İşlem Merkezi) kanalıyla intikal eden isimsiz şikayet dilekçesinde isim, adres ve diğer bilgilerin bulunmamasına rağmen, dile getirilen iddiaların ciddi görülmesi nedeniyle dilekçe hemen işleme konulmuş, Rehberlik ve Teftiş Başkanlığının 12.02.2013 tarihli yazısıyla, Mersin İl Müdürlüğümüze iddiaların incelenerek, soruşturma başlatılması ve mevzuatları doğrultusunda gerekli işlemler yapılarak sonucundan Rehberlik ve Teftiş Başkanlığına bilgi verilmesi istenilmiştir.
Mersin Valiliğinin yaptığı inceleme sonuçları 22.03.2013 tarihli ve 22555 sayılı yazısıyla Başkanlığımıza iletilmiştir. Bunun üzerine Rehberlik ve Teftiş Başkanlığının 05.04.2013 tarihi ve 2013-47/1201 sayılı yazısıyla aynı konuda soruşturma başlatılarak konu hakkında Bakan adına inceleme ve soruşturma yapmak üzere müfettiş heyeti görevlendirilmiştir. Diğer taraftan Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Bakanlığımıza hitaben yazılan ilk yazı 26.03.2013 tarihli yazı olup, bu yazı 11.04.2013 tarihinde Bakanlığımız Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğüne intikal ettirilmiştir. Dolayısıyla Bakanlığımız tarafından bu tarihten yaklaşık 2 ay önce soruşturma başlatıldığı da sabittir. Bu nedenle haberde bahsi geçen konu ile ilgili olarak Bakanlığımızın olayı kapatmak için özel çabaya girildiği yönündeki iftira mahiyetindeki iddianın yalan gerçek dışı ve asılsız olduğu resmi belgelerle de sabittir.
Gazetede yer alan haber ile ilgili olarak olayın süreci aşağıdaki şekilde gerçekleşmiştir;
1- GDO’lu çeltik ithalatının yapıldığına ilişkin ihbar üzerine başlatılan soruşturma kapsamında TÜBİTAK MAM’a yaptırılan analiz sonucunda çeltiğin GDO’lu olduğu raporlanmıştır.
2- Savcılık Bakanlığımızdan konuya ilişkin açıklama talebinde bulunmuştur. Bakanlığımız Ulusal Gıda Referans Laboratuvarında yapılan analizlerde GDO’nun soyaya ait MON 40-3-2 geni olduğu tespit edilmiş ve sonuç Mersin Cumhuriyet Başsavcılığına bildirmiştir.
3- Savcılık tarafından yeniden alınan örnekler GDO analizi amacıyla İstanbul Teknik Üniversitesi Moleküler Biyoloji-Biyoteknoloji ve Genetik Araştırmalar Merkezi’ne (MOBGAM) gönderilmiştir. MOBGAM yaptığı analizler sonrasında pirincin GDO’lu olduğu yönünde rapor düzenlemiştir. Raporda pirincin doğal yapısında bulunan Phospholipase D ve GOS 9 genleri yanlış değerlendirme sonucu GDO’lu pirinç tiplerini tanımlayan LL601, Bt63 genleri olarak tanımlanmıştır. Bu durum pirincin veya çeltiğin GDO’lu olduğunu ifade eden bir sonuç olmayıp analize alınan ürünün pirinç olduğunu ifade etmektedir. İTÜ Rektörlüğü tarafından profesörlerden oluşturulan bir teknik heyete rapor incelettirilmiş, İTÜ MOBGAM tarafından düzenlenen raporun hatalı olduğu bu heyet tarafından da tespit edilmiştir. İTÜ Rektörlüğü, raporun teknik anlamda hatalı, sonuçlarının geçersiz olduğunu resmi internet sitesinde kamuoyuna duyurmuş, ayrıca İTÜ tarafından Mersin C. Başsavcılığı Kaçakçılık ve Mali Suçlar Soruşturma Bürosu’na 14.05.2013 tarih ve 836 sayılı yazı ile bu durum bildirilmiştir. Yazıda özetle, “Moleküler Biyoloji ve Genetik Araştırmalar Merkezi (MOBGAM) tarafından yaptırılan analizlerle ilgili Rektör yardımcısı başkanlığında dört Profesörden oluşan inceme komisyonu kurulduğu, MOBGAM Merkez müdürü Yrd. Doç. Dr. Alper Tunga AKARSUBAŞI tarafından gayri resmi olarak, Üniversite kadrolu elemanı olmayan İTÜ ile herhangi bir bağlantısı olmayan Dr. Mustafa KOLUKIRIK’ın Rektörlüğün bilgisi olmadan şifahi olarak görevlendirildiği, yazılı bir görevlendirmenin olmadığı bu durumun usule aykırı olduğu, bu kişilerce incelenen ve GDO’lu olarak bildirilen çeltik analiz sonuçlarının incelendiği, teknik hatalarla dolu olduğu, bilimsel gerçeklerin çarpıtıldığı, belirtilerek yazı ekindeki “Pirinç Analizlerine İstinaden Verilen Raporların Değerlendirilmesi Özet Raporunda” raporda imzaları bulunan yetkili ve bilirkişilerin her pirinçte doğal olarak bulunan standart pirinç genlerine dayanarak pirinç numunelerini GDO’lu olarak tanımladıkları, bu durumun gerçekleri çarpıtır ve kamuoyunu yanıltır nitelikte ve de yargının yanlış yönlendirilmesine sebebiyet verebilecek mahiyette olduğu, Raporda verilen analizlerdeki mevcut deneysel veriler ışığında pirinçlerin ne GDO’lu ne de GDO’suz olduğunu söylemenin, ne de başka bitkilerden bir kontaminasyon olup olmadığını bilimsel bir şekilde söylemenin mümkün olmadığı” belirtilmiştir.
4- Kaldı ki, Bakanlığımızca çıkarılan GDO Yönetmeliği Uygulama Talimatı ekinde yer alan GDO Analizi için numune ve Şahit numunelerin gönderileceği referans laboratuvarların yer aldığı listede GDO analizi yapmaya yetkili laboratuvarlar içerisinde İTÜ yer almamaktadır.
5- Bakanlığımızca bu süreçte, yurtiçinde pirinçlerde yapılan GDO denetimlerinde 188 analiz yapılmış, hiçbirinde GDO tespit edilmemiştir. Bakanlığımız Laboratuvarı TÜRKAK tarafından GDO analizi konusunda akredite olup, laboratuvara gelen numunelerin değiştirilmesi söz konusu olmamıştır.
6- Diğer taraftan, Rehberlik ve Teftiş Başkanlığımız Müfettişlerince konu ile ilgili olarak yapılan inceleme neticesinde 04.06.2013 tarih ve 86/3 sayılı İnceleme Raporu tamamlanmıştır. Müfettişlerce yürütülen inceleme sonucunda, Mersin İl Müdürlüğü tarafından yapılan işlemlerin yürürlükteki mevzuatlar kapsamında olduğu, her hangi bir hukuka aykırılığın tespit edilmediği, ayrıca aynı materyalde GDO’nun bazen tespit edilip bazen tespit edilmemesi, çok düşük miktarda tespit edilmesinin bulaşma kaynaklı olabileceğini gösterdiği, bitki yıkandıktan sonra GDO tespit edilememesinin materyalin kendisinin değil bulaşma kaynaklı olduğunu gösterdiğini, zira bitkinin kendisi GDO’lu olması durumunda yıkama ile temizlemenin mümkün olmadığı gibi, yüksek miktarda çıkması gerektiğinin anlaşıldığı tespitine yer verilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalardan ve Bakanlığımız teftiş raporu, İTÜ’nün resmi yazışmaları ve açıklamaları ile Bakanlığımızın Laboratuvar analiz sonuçları göz önünde bulundurularak aşağıdaki açıklamanın yapılması zorunluluk arz etmiştir;
• Haberde yer aldığının aksine, Bakanlığımızın konu ile ilgili eksik incelemeler yaptığı veya numunelerin değiştirildiği iddiası gerçek dışıdır. Bugüne kadar Bakanlığımızın bürokratları hakkında rüşvet iddiası ile herhangi bir Savcılık soruşturması ya da yargılama yapıldığına dair bir bildirim yapılmamıştır. Bir soruşturma yapılmış olsa bile, aksi kesinleşmiş mahkeme kararı ile sabit olmadıkça insanların suçlu olarak gösterilmeye çalışılması evrensel bir hukuk kuralı olan ve bizim Ceza Hukukumuzda ve Anayasamızda kabul edilen MASUMLUK KARİNESİNE aykırıdır.
• Haberde adı geçen kişi ile ilgili olarak her hangi bir şekilde aracılık yapılarak Başbakanımızın ikna edildiği iddiası gerçek dışıdır.
• Skandalı kapatmak için bakanlığın devreye girdiği iddiası da gerçek dışıdır. Aksine Bakanlığımız Savcılık makamlarından önce harekete geçerek soruşturma başlatmıştır.
• Haberde bahsi geçen Pirinçlerin GDO’lu olmadığı ancak bulaşan olduğu bilimsel raporlarla ve teftiş incelemesi ile tespit edilmiştir.
Yukarıda ayrıntılı olarak arz ve izah edildiği üzere, gazetenizde yer alan söz konusu haber tamamen yalan, yanlış ve iftira mahiyetinde olup, Bakanlığımız, Bakanımız ile Bakanlık çalışanları aleyhinde basın yolu ile alenen hakaret ve iftira suçları işlenmiştir. Hiç kimseye basın özgürlüğü görüntüsü altında gerçek dışı, asılsız, yalan ve kamuoyunu yanlış yönlendirecek haber yapma hakkı verilemeyeceği açıktır. Haber yapılır iken, korunmaya muhtaç değer olan “kişilerin toplumdaki onur ve saygınlığı” arasında bir denge sağlanması gerekir. Haber verme hakkının kullanımı sırasında Bakanlığımızın yersiz isnatlarla yıpratılması, kasten olduğundan farklı ve olumsuz algılama ve değerlendirmelere maruz kılacak şekilde tanıtılması bu hakkın kötüye kullanılması suretiyle haber yapıldığı görülmüştür. Yazı, adeta Bakanlığımızı küçültücü ve husumet yaratıcı bir silaha dönüşmüştür. Onur ve kişilik hakkının basın yoluyla alenen ihlali söz konusudur. Ayrıca, konuyla ilgili olarak Mersin Ağır Ceza Mahkemesinde yargı süreci de devam etmektedir. Bu nedenle, yapılan haber ile 5187 sayılı Kanunun 19. Maddesinde yer alan “Yargıyı Etkileme” suçu işlemiştir.
Suç duyurusunda bulunma ve her türlü dava hakkımız saklı kalmak koşuluyla iş bu düzeltme ve cevap metni, söz konusu gazeteye iletilmiştir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.