|
Dünya Sağlık Örgütü tarafından yeniden düzenlenen ve bu yıl 12 Kasım'da Seul'de üye ülkelerin onayına sunulacak, Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi; dünyanın bir numaralı oryantal tütün üreticisi olan Türkiye'nin sektördeki üretim, istihdam ve ihracatını tehdit ediyor
|
18.09.2012
870
|
Dünya Sağlık Örgütü tarafından yeniden düzenlenen ve bu yıl 12 Kasım'da Seul'de üye ülkelerin onayına sunulacak, Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi; dünyanın bir numaralı oryantal tütün üreticisi olan Türkiye'nin sektördeki üretim, istihdam ve ihracatını tehdit ediyor Dünya Sağlık Örgütü (Who) tarafından yeniden düzenlenen ve bu yıl 12 Kasım'da Seul'de üye ülkelerin onayına sunulacak, Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi; dünyanın bir numaralı oryantal tütün (şark tütünü) üreticisi olan Türkiye'nin sektördeki üretim, istihdam ve ihracatını tehdit ediyor. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, "Türkiye'nin ihracat gücünü de tehdit edebilecek gelişmeler yaşanıyor. ve bu tehdit 55 bin Türk tütün çiftçisinin geleceğini de yakından ilgilendiriyor" dedi.
TİM'den yapılan açıklamaya göre Dünya Sağlık Örgütü (Who) tarafından hazırlanan ve 2004 yılından itibaren Türkiye'de de uygulamaya geçirilen Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi'nde planlanan yeni değişiklikler, 12 Kasım 2012 tarihinde Güney Kore'nin başkenti Seul'de düzenlenecek toplantı ile ülkelerin onayına sunulacak. Özellikle 17. ve 18. maddelerde yapılacak yeni düzenlemeler; oryantal tütün üretiminde ve ihracatında dünya lideri olan Türkiye'yi üretim, istihdam ve ihracat anlamında tehdit ediyor. Konuya dikkat çekmek adına gerçekleştirilen toplantıya katılan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, tütün üretimini tamamen ihracat üzerinden değerlendirdiklerini bildirdi. Türkiye'nin 2023 yılında dünyada tarımsal büyüklük açısından ilk 5 ülke içinde olmayı planladığını hatırlatan Büyükekşi, tütünün bu hedefteki en önemli tarımsal ürün olduğunu ifade etti.
-"250 BİN KİŞİ BU YASAKLARDAN OLUMSUZ ETKİLENECEK"-
"Yapılan yeni düzenleme, tütün üretimine ayrılan alanların zorla sınırlandırılmasını, tütün çiftçilerine sağlanan finansal ve teknik desteklerin yasaklanmasını ve ülkelerin üretimlerini eş zamanlı azaltmalarını öngörüyor" diyen Büyükekşi, 55 bin tütün çiftçisinin, aileleriyle birlikte 250 bin kişinin bu yasaklardan olumsuz etkileneceklerine işaret etti.
-ABRUNHOSA: "DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ ALTERNATİF SUNMUYOR"-
Uluslararası Tütün Yetiştiricileri Derneği Başkanı Antonio Abrunhosa da, tütün tüketiminin gittikçe arttığına dikkat çekerek, tütün tüketiminin azaltılmasına yönelik çalışmaların, üretimin yasaklanmasıyla gerçekleştirilemeyeceğini bildirdi. Abrunhosa, "Dünya Sağlık Örgütü tarafından, Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi'nde yaptığı değişiklikler, gittikçe artan tütün talebini karşılamada yasa dışı üretimleri alternatif haline getirecek. Talebe karşı arzın yasal yolları varken neden böyle yapılıyor?" diye konuştu.
Tütünün her türlü hava koşulunda yetiştiğini hatırlatan Abrunhosa her ülkede aynı değerde alternatif ürün yetiştirmenin mümkün olmadığına da değinerek şunları kaydetti:
"Alınan önlemler amaçladıkları şeylere hizmet etmiyor. Kimse Türkiye'de de üretim azalıyor diye daha az tütün tüketeyim demeyecek. Dolayısıyla tütün ihtiyacını Türkiye yerine bu sözleşmeye imza atmayan ABD, Brezilya, Arjantin, Zimbabwe ve Malavi gibi ülkeler karşılayacak."
-ÜRETİM VE İHRACAT KORUNMALI-
Ege Tütün İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Noyan Gürel de konuşmasında, Türkiye'nin gelen talebi bile karşılamakta zorlandığını belirtti. Türkiye'nin yerine bu ihtiyacın başka ülkeler tarafından karşılanmasından endişelendiklerini dile getiren Gürel, "Oryantal tütün dünyasında yüzde 26 pay ile en büyük üreticiyiz. Üretimimizi, istihdamımızı ve ihracatımızı korumak istiyoruz" dedi.
Gürel, Dünya Sağlık Örgütü'nün sağlık anlamında aldığı kararlara saygı duyduklarını, ama gidişatın amacından saptığını ve "oradan alma, buradan al" noktasına geldiğini ifade etti.