|
TÜBİTAK'ın düzenlediği kurultaya katılan Türk bilim insanları çalışmalarıyla parmak ısırtıyor. Bilimsel çalışmalarını ABD, İngiltere, Avusturya ve Almanya gibi ülkelerde yürüten bilim insanlarımız arasında kansere karşı hücresel tedavi yöntemleri geliştiren de var, güneş enerjisini doğalgaza çevirmeyi hedefleyenler de.
|
9.07.2013
437
|
Bilim insanlarımız gelecek adına da umutlu; Güneş enerjisiyle Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığı sona erebilir! TÜBİTAK’ın bu yıl ikincisini düzenlediği kurultay, beyin göçüyle yıllar önce yurtdışına giden Türk bilim insanlarını İstanbul’da buluşturdu. Dünyanın çeşitli ülkelerinde üniversiteler ve laboratuvarlarda önemli projeler yürüten yüzlerce araştırmacı, çalışmalarını ve deneyimlerini kurultayda paylaştı. Özellikle sağlık ve enerji alanında yapılan çalışmaların ön plana çıktığı kurultayda dikkat çeken bazı isimler ve çalışma alanları şöyle:
İSTİKBAL GÜNEŞ ENERJİSİNDE
Ord. Prof. Dr. Serdar Sarıçiftçi (Johannes Kepler University of Linz/Avusturya – Organik, plastik güneş pilleri üzerine çalışıyor) 2007 yılından bu yana güneş enerjisinden doğal gaz elde etme çalışmaları yürüten Sarıçiftçi çalışmalarıyla ilgili şu bilgileri verdi: “Yeşil bitkiler, su ve karbondioksit kullanarak güneş enerjisini kimyasal enerjiye çevirir. Bu şekilde hem karbondioksit dengesi sağlanmış, hem de güneş enerjisi taşınabilir bir şekilde depolanmış olur. Doğadaki fotosentezin benzerini teknik ve suni fotosentez olarak gerçekleştirmek insanlığın geleceğini belirleyecektir. Bu yüzden güneşten direk benzin elde etmek en akıllıcası olacaktır. Zaten doğadaki fotosentez bu mantıkla çalışır. Bugün güneş fukarası bir memleket olan Almanya bile güneşten 20 gigavatın üzerinde enerji elde ediyor. Bu, 20 nükleer enerji santraline bedel. Türkiye’de çok daha fazla güneş var ve inanıyorum ki bu enerji kullanılırsa enerjideki dışa bağımlılık sona erecek. Askeriye, hastaneler ve havaalanlarını kendi başına ayakta tutabilecek güneş enerji sistemleri acil olarak kullanılmalı. Türkiye’nin istiklali ve istikbali güneş enerjisindedir.”
PİLLERİN DEPOLAMA ÖMRÜ UZATILIYOR
Prof. Dr. Esen Ercan Alp (Argonne National Laboratory/ABD – Yüksek basınç fiziği ve x ışınları üzerinde çalışıyor) Dünyadaki en gelişmiş x ışını kaynaklarınnın bulunmasında önemli katkıları olan ve 1999′da Chicago Üniversitesince ‘Yılın bilim adamı’ ödülünü alan Alp, “Yeni malzemelerin atomlarını inceleyerek bu malzemelerin gelişimini ve enerji depolama gücünü artırma çalışmaları yapıyorum. Lityum (Telefon bataryaları gibi) pillerin belirli bir ömrü var. 6 ay ile 2 yıl arasında bu pillerin ömürleri bitmiş oluyor ve atıyoruz. Bu pillerin ömürleri çok kısa. Hem bu pillerin ömürlerini artırmak, hem de yanıcılığını ve patlayıcılığını önlemek ve bunları daha düşük maliyetle üretebilmek üzerine çalışıyoruz. Ayrıca vücudumuzdaki enzimlerin nasıl çalıştığına dair yeni x ışınları ve prospektüsü geliştirmek gerekiyor. Vücuttaki kimyasal dönüşümün ana mekanizmalarını ortaya çıkarırsak, enzimlere ilişkin özel ilaç gelişimini de daha rahat sağlayabiliriz” dedi.
Alternatif Enerji