28,5 milyon ton sebzenin beşte birinden fazlası, 19,4 milyon ton meyvenin yüzde 1,7'si örtü altından sağlanıyor" ifadesini kullandı.
Seracılığımızın gelişimi 1960'lı yıllara kadar yavaş olmuş ancak 1960'lı yıllardan itibaren plastiğin örtü malzemesi olarak kullanılmaya başlanmasıyla hızlı bir gelişme dönemine girilmiştir.1960 yılında 10 bin 30 dekar alanda örtü altı yetiştiriciliği yapılırken, 2008 yılında 542 bin 158 dekara ulaştı. 2013 yılında ise süs bitkilerinin de dahil edilmesiyle sera alanı, 615 bin 124 dekara yükseldi
Toplam örtü altı yetiştiriciliği yapılan alanın yüzde 13,1'inde cam sera, yüzde 45,3'ünde plastik sera, yüzde 25,6'sında alçak tünel, yüzde 15,9'unda ise yüksek tünel bulunuyor. Örtü altı yetiştiriciliğinde ilk sırada yer alan ilimiz Antalya. Bu ilimizi Mersin ve Adana illerimiz izliyor.
2013 yılında 28 milyon 448 bin 218 ton olan sebze üretiminin yüzde 20,88'nin, beşte birinden fazlası olan 5 milyon 940 bin 751 tonunun, 19 milyon 419 bin 256 ton meyvenin yüzde 1,72'sinin 333 bin 176 tonunun serada üretiliyor. 1 milyar 140 milyon 812 bin 426 adet süs bitkisi üretimi seralarda yapılıyor. Örtü altında üretilen sebzenin yüzde 53,9'unu domates, yüzde 16,9'unu hıyar, yüzde 10,8'ini karpuz, yüzde 6,5'ini sivri biber, yüzde 4,2'sini ise patlıcan oluşturuyor. Örtü altında yetiştiriciliği yapılan meyveler içinde çilek, muz, üzüm, kayısı ve şeftali (nektarin) bulunuyor. Serada üretilen meyvenin yüzde 51,6'sını muz, yüzde 48'ini çilek oluşturuyor
Seracılıkta sorunlar
İşletmelerin küçüklüğü, pazarlama sorunları, tarımsal girdilerde dışa bağımlılık ve girdi fiyatlarındaki artış nedeniyle üretim maliyetlerinin yüksekliği, üreticinin maliyetin altında ürün satmak zorunda kalması gibi ülkemiz tarımında karşılaşılan genel sorunlar, örtü altı yetiştiriciliğinin de temel sorunlarıdır.
Ülkemizde seralar, işletme yapısı ve sera büyüklüğü yönünden küçük işletmeleridir. Küçük işletmelerin yaygınlığı, sermaye yetersizliğini beraberinde getirmekte, üretici serasına gereken yatırımı yapamamakta ve modern teknolojilerin kullanımı da buna bağlı olarak sınırlı kalmaktadır. Kontrollü örtü altı üretim alanlarında Ziraat Bankası ve tarım kredi kooperatiflerince düşük faizli işletme ve yatırım kredisi kullandırılsa da işletmelerin yenilenmesinde ve modernizasyonunda arzu edilen seviyeye gelinememiştir."
Bayraktar, önemli bölümünün küçük işletmeler olması ve bu işletmelerin büyük oranda iklim koşullarına bağlı kalarak üretim yapması dikkate alındığında, daha verimli ve kaliteli bir üretim sağlanabilmesi için mevcut seraların modern işletmelere dönüştürülmesi gerektiğini aktardı.
Örtü altı yetiştiriciliğinde maliyeti etkileyen en önemli faktörlerden birinin de elektrik giderleri olduğunu belirten Bayraktar, "Seralar, ülke insanının beslenmesini sağlayan, istihdam yaratan, sanayiye hammadde temin eden, tarımsal amaçlı üretim faaliyetlerinin yapıldığı işletmelerdir. Maliyetlerin düşürülerek işletmelerin rekabet gücünün artırılabilmesi bakımından seralar, elektrik tarifesinde ticarethane kapsamından çıkarılmalı, daha uygun fiyatla elektrik alması sağlanmalıdır" değerlendirmesinde bulundu.
Gübre, örtü malzemesi ile mazotta KDV oranları indirilmeli
Üretimin sürdürülebilir kılınması, teknolojik yeniliklerin işletmelere aktarılması, mevcut seraların modernizasyonunun sağlanması, kısaca üreticilerimizin işletmelerine gereken yatırımı yapabilmeleri, yeterli gelir elde etmeleriyle mümkündür. Ülkemiz örtü altı yetiştiriciliği, iklim koşulları, mevcut pazarlara olan yakınlığımız, jeotermal enerji potansiyelimiz gibi önemli imkanlara sahiptir. Bu imkanların eğitim, yayım ve denetim faaliyetleriyle desteklenmesi gerekir. Gıda güvenliği ve izlenebilirliğin sağlanmasına yönelik üretim sistemleri ve tarım teknolojileriyle entegrasyonunun artırılmasıyla sahip olduğumuz potansiyel daha etkin bir şekilde değerlendirilebilecektir. Ülkemiz ve üreticilerimize olan katkısı daha da artırılabilecektir.